Kitap Tanıtımı |
Kur'an-ı Kerim'de "NAMAZ" manasına gelen SALAT (99), RÜKU' (13), SECDE (92), İBADETe (274), İKAMET (202), TESBİH (92) ve ZİKİR (283) ayet-i celilede geçmişlerdir.
İslâm'ın beş esasından biri olan NAMAZ, yüce Allah'ın kesin emridir; Allah katında en sevimli ve en önemli ibadettir. Namaz, kulu Allah'a yaklaştırır; O'nun rahmetini celbe vesile olur, ona cenneti kazandırır.
Namaz, Resulullah (s.a.v)'ın diliyle: "Dinin direğidir", "Müminin miracı"dır, "Kalbin nuru"dur, "Ruhun kuvveti"dir, "Gözünün nuru"dur ve en son vasiyetidir."
Namazın tarihi, insanlık tarihiyle birlikte başlamıştır:
Namaz, bütün peygamberlerin şeriatlarında yer almıştır. İstisnasız enbiya (a.s)'lar, yüce Allah'a kullukta bulunmuşlar, namaz kılmışlar, ümmetlerini de ibadete davet etmişlerdir. İlahi dinlerin tamamında namaz ibadetinin mevcut olduğu bilinmektedir.
Kaetani ve ona tabi olanlar, "İslâm'da beş vakit namazın olmadığını." iddia etmişlerse de onların bu iddiaları yersizdir, haksızdır, dayanaksızdır, kasıtlıdır... ilmi bir yanı da yoktur.
İslâm'da beş vakit namaz, Kur'an-ı Kerim'de de vardır: Buhari ve Müslim'de de vardır. Bu, tarihi vesikalarla da sabit bir farizadır.
Allah'ını, Rasûlünü (s.a.v) ve ahiret yurdunu arzu edenler namazlarını kılarlar; arzu etmeyenler ise ne yapacaklarını kendileri bilirler! Herkes yolunu kendisi seçer...
Ey Rabbimiz! Bizi huşu ile namaz kılanlardan ve namazı kabul olanlardan |