Kitap Tanıtımı |
"Kur`an`da korku, Allah`a nispetle anılıyorsa makbul karşılanır ve sahipleri övülür. Fakat Allah`tan başka herhangi bir şeye nispetle kullanılıyorsa bu uygun görülmez ve sahipleri ikaz edilir. Denilebilir ki Kur`an`daki bütün çaba, O`ndan kaynaklanmayan bütün korkuları yok etmek ve insanın sahip olduğu bu fıtri duygunun rahmeti her şeyi kuşatan Yüce Yaratıcı tarafından insanın hem dünyevi hem de uhrevi mutluluğunu temine yönelik olarak tek merkezden yönetilmesini sağlamaktır.
Kur`an`da korku duygusunun gerçek merciine ilişkin uyarıların yanında diğer pek çok korkunun tehlikeli sonuçlarıyla birlikte anlamsızlığına işaret edilir. En çok korkulması gereken şeyin güven duyulmaya en çok layık olan bir varlık olması gereği hatırlatılır. Böylece Allah`ın "korkutucu" yanı ile "güven duyulacak bir varlık olduğu" teması birlikte işlenir. Gerçek anlamda korkulması gereken güç, her şeyi elinde tutan güçtür. O halde insan sadece O`ndan korkmalı ve sadece O`na güven duymalı, O`ndan başka hiçbir şeyden korkmamalıdır. Bu tarzda gelişen bir korku insanı, korkak ve pısırık bir şahsiyet sahibi yapmak yerine yiğit, yürekli, gözü pek ve cesur bir kişiliğe kavuşturur...." (arka kapak) |