Kitap Tanıtımı |
Cibran dinsel hakikatin, deneye değil, içgörü dediğimiz vicdan ve sezgiye dayanması gerektiğini; dinin, kurallar getirici ve toplumu düzenleyici bir kurum olarak değil, kişiyi özgürleştirici bir "ruhi yükseliş sistemi" olarak algılanması gerektiğini savunuyor. Cibran'a göre genç insanın kendini bulması, kendi dünya görüşünü oluşturabilmesi için bütün eğitim dayatmalarından ve kalıplaşmış geleneklerden kurtulması gerekir. İşte insan ancak o zaman kendini ve içindeki inancı bulabilir. Cibran'ın fikirlerinde Sühreverdî gibi İşrâkıye ekolünden gelen Müslüman filozofların izi vardır, ancak kimi zaman Nietzsche'nin panteist bir versiyonu olarak da algılanabilir. Ancak en çok Emerson'ın fikirleri açıkça izini belli eder onda. Kum ve Köpük: Hayat ve insana dair çarpıcı özdeyişlerle dolu bir kitap... |