| Kitap Tanıtımı | Kuşkusuz,
     benim toprağımdandı Picasso 
     yoksa nasıl çizerdi
     böylesine paramparça olmuş 
     kadın yüzlerini.
Ateşe düşmüş kadın yüreklerine dair  en canlı yansımaların, hayatın en içinde yeraldığı yerdir bu ülke. Ve bu ülkedir ki kadınının sofradaki yeri, öküzünden sonra gelendir.
Her yaşın, her konumun, her ruhun, her bedenin ayrı bir acısıyla tökezleyen yüreklerin bu yaralı sahipleri, anne, abla, teyze, gelin, nine, eş ya da sevgililik vasıflarına bakılmaksızın, hayatın her alanında ve toplumun her katmanında yeralan hastalıklı bir sürecin kurbanları olmaktan çoğunlukla kurtulamamaktadırlar.
Bilsen Başaranın Kül Kadınlara adadığı bu öyküler, kadının toplumsal yapımızdaki yerini bir kere daha gözden geçirmemizi sağlayacak bir niteliğe    sahiptir. |