Kitap Tanıtımı |
Kırmızı ev karanlık, oda kapkaranlık. Tek ışık kaynağı bu parlak cam gözler. Uyuma. Çünkü cam gözler uyumanı bekli̇yor.
Catherine, doldurduğu hayvanlar ve gerçekçi kuklalarıyla ünlü dâhi taksidermist M. H. Mason'ın evine davet edildiğinde bir müzayedeci olarak hayatının fırsatını yakaladığını düşünür. Kırmızı Ev'in içi Mason'ın insan gibi giydirdiği ölü hayvanları ve canlıymış gibi görünen cam gözlü kuklalarıyla doludur. Catherine bu sıra dışı işçilikten etkilendiği kadar ürker de. Burayı ilk ziyaretinden sonra cebinde bulduğu not da en az kuklalar kadar ürkütücüdür: Sakın bir daha geri gelme.
Bunun tuhaf bir şaka olduğunu düşünen Catherine birkaç günlüğüne Kırmızı Ev'e misafir olup tüm eşyaların bir listesini çıkaracaktır. Ancak gün, geceye döndüğünde işler değişir. Sahipleri asla ortaya çıkmayan gölgeler, küçük bedenlere ait olduğu belli olan ayak sesleri, hayal ile gerçekliğin birbirine karıştığı bir karanlık... Sırlarla dolu bu evde Catherine kendi korkunç geçmişiyle de yüzleşmek zorunda kalacaktır, tabii cam gözlerin eşliğinde.
"Küçük, ahşap ayakların sesleri kâbusunuz olacak."
- SFX
"Hem geçmişte hem de gelecekte kapana kısılıp kalmak... Küçük Gölgeler Evi büyüleyici bir gerilim."
- The Guardian
"Bundan elli yıl sonra bile gerilim kitabı sevenlerin zevkle okuyacağı özelliklere sahip, hatta bir klasik olma potansiyeli var."
- Scott Smith
"Adam Nevill bizi bildiğimiz dünyadan alıp korku dünyasına götürüyor, kapıyı da üstümüze kilitliyor. Küçük Gölgeler Evi, her sayfada korkunun sizi daha da esir alacağı karanlık bir roman."
- Michael Koryta |