Kitap Tanıtımı |
Günümüzde kriz çok tartışılıyor ama, sanki her şey bir matematik denklemiymiş gibi algılanıyor. Toplumsal olanın içinin boşaltıldığı bir dönem yaşıyoruz belki de. Şizofrenik bir akıl, hayatın merkezine yerleşiyor. Gözümüze doğrultulmuş neon ışıkları bizleri kör ediyor; körleşiyoruz Günümüzde aydınlık en büyük karanlık haline dönüşüyor. Oysa kriz toplumsal bir süreçtir. Her şeyi birer formüle, televizyon ekranının altında akan birtakım rakamlara, borsanın iniş ve çıkışını gösteren birtakım şekillere indirgeyen Akıl, bizleri de bir tür körleşmenin içerisine itiyor; yaşadığımız gerçekliği yanlış algılamamızın yollarını hazırlıyor. Son günlerde bunu bütün canlılığı ile yaşıyoruz. Sosyal olanın, toplumsal olanın içinin boşaltıldığı bir süreç yaşıyoruz. Dolayısıyla dünyayı salt rakamlar ve formüller üzerinden algılamayan bir tartışma yapalım istedik. Paranın sahte gerçekliğinden, Piyasa Tanrımızın Aklından uzaklaşmış, Piyasa Tanrının Aklına sığınarak yapılan tartışmalardan uzaklaşmış bir tartışma yapalım dedik. Neo-Liberal aklın kavramlarını yeniden sorgulayalım istedik. O yüzden krizi toplumsal boyutlarıyla, insani boyutlarıyla, ideolojik boyutlarıyla ve tabii ki iktisadi boyutlarıyla - ama iktisadi boyutlarını tartışırken de salt rakamlar üzerinden değil, üretim süreci, emek vesaire üzerinden - tartışalım istedik. |