Kitap Tanıtımı |
Mitoloji, ilk insanın yaratılışı ve nesnelerin kökenini anlama arzusundan teşekkül etmiştir. İnanışlar ve ritüellerle yayılma alanı bulan mitoslar, girdikleri her kültürde o kültürün kendine has elbiselerini kuşanır. İnsanlığın daha başında ihtiyaç duyup kullandığı rit ve mitlere ait imge ve simgeler özellikle sanat eserleri vasıtasıyla geniş yayılma alanı bulur. Sanatçı, sanat eserini oluştururken insanlığın ortak mirası olan bu motiflerden istifade eder. Bu yüzer-gezer motifler yayılırken değişip dönüşürler. İlk bakışta farklı olduğu düşünülen bu motiflere dikkatle bakıldığında ya işlevlerinin yahut oluşum öykülerinin hâlâ görünmez bir bağla birbirlerine sıkı sıkıya bağlı olduğu görülü. Bu bağlamıyla özellikle sanat eserindeki mitik örüntüler, sanatçının kendi kültürünün arketiplerine göre şekillenmektedir. Osmanlı coğrafyasında yaşayan, geniş bir kültür alt yapısına sahip şairler de eserlerinde, mensubu oldukları kültürün etkileşime girdiği diğer kültürlerden aldığı pek çok motifi kullanmışlardır. Sanatçılar bunu yaparken kendi kültürel kodlarına daha yakın olan mitos ve motiflere daha fazla yer vermişlerdir. Elinizdeki eser, Klâsik Türk şiirinde kullanılan zahirî ve bâtınî mitosları, yukarıda belirtilen bakış açısıyla ele alıp değerlendirmekte ve eski şiirde geçen mitosların arka plânlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |