Kitap Tanıtımı |
Amerikan Edebiyatının Başyapıtlarından “Bir ‘şaheser’den bahsedeceksek hiç şüphe yok ki Kızıl Cesaret Nişanı işte böyle bir eserdir.” Joseph Conrad Savaş denilen bu insan icadı çokça yazın konusu olmuştur. Ancak savaş silahlarını taşıyan ya da savaş naralarını atan insanın kendisinin gerçekçi bir anlatımına sık rastlanmaz. Sanki insan savaş meydanında onu yakıp kavuran duygularından sıyrılıp gri bir gölge, donuk bir manzara ya da tahta bir kukla gibi kondurulmuş gibidir. Amerikan İç Savaşı’na katılan bir genci konu edinen Kızıl Cesaret Nişanı ise bu gölgeye bir akıl, bu manzaraya bir yürek ve bu kuklaya bir can verir. Böylelikle biz uydurulan bir savaş gerçeğini, uydurulan bir benlikten değil de insanın gerçek benliğinden görürüz. “Stephen Crane, Amerikan edebiyatının başyapıtlarından sayılan ve ilk modern savaş romanı kabul edilen Kızıl Cesaret Nişanı’nda kahramanlık hayallerini gerçekleştirme umuduyla orduya katılan Henry Fleming’in hikâyesini anlatıyor. Bu aynı zamanda bir dönüşümün, çocukluk çağının sonlanmasının ve yitirilen masumiyetin hikâyesi…” Ömer Türkeş (Tanıtım Bülteninden) ) |