Kitap Tanıtımı |
İslamiyetin doğumundan kısa bir süre önce bir haham ve bir rahip, Cenovalı eski bir mezar soyguncusuna ait bir günlüğü okuyarak Atlantik Okyanusunu geçerler ve dünyaya gönderilen ilk kutsal metinlerin izini sürmek için Orta Amerikada bir adaya ulaşırlar. Onların gidişinden on yıl sonra elinde tuhaf, gümüş bir nesne olan genç bir Orta Amerika yerlisi, peşindeki iki Fenike gemisinden kaçarak bir gemiyle Akdenize girer ve Mısırlıların eline tutsak düşer.
1600lerin Osmanlısı. Üzeri taşla örtülmüş bir kuyunun dibinde bulunan bir rahibin cesedi. Ve tüm ipuçlarının toplandığı Silifkenin baş imamı. İmamın elinde ise bir kuru kafa ve kimden geldiği belli olmayan gizemli mektuplar Gnostik tarikatlar, ürkütücü rüyalar, kaybolan iskeletler ve kurmaca mı gerçek mi belli olmayan kapkara bir sisin ardına gizlenmiş tehlikeli bir sır.
Bir çırpıda okunacak, heyecanın doruklarında, gizemli, çarpıcı ve her sayfası gerilim yüklü bir tarihsel roman. |