Kitap Tanıtımı |
Toplu kimliklerin oluşumunda devletlerin rolü nedir? Kültürel, etnik, dil ve din kökenli toplulukların kamu alanında görülmeye başlamaları, bu topluluklara dahil olan kişilerin kendi cemaatlerine ve ulus-devlete siyasal bağlılıkları çerçevesinde gelişiyor. Riva Kastoryano, kitabında, Fransa ve Almanyada devletle Müslüman göçmenler arasındaki ilişkilerden hareket ederek, ulusal modellere dayalı çözümlemelerin sınırlarını gösteriyor. Günümüzün önemli sorularından birisi olan, kamu alanında ortaya çıkan farklılıklar, ulusal bütünlüğe dokunulmadan birbirine nasıl eklemlenir sorusunu aydınlatmaya çalışıyor.
Amerikayı kendilerine hem örnek hem de karşı-örnek alarak kabul eden bu iki ülkede, siyasal tepkiler ilginç bir benzerlik sunuyorlar. Üç ülkede de yöntem olarak demokrasi benimsenmesine rağmen, kimliklerin kendilerini ifade etmeleri konusunda bir tür liberalizmden esinleniliyor. Bu durumda çözülmesi zor bir ikilem ortaya çıkıyor: Farklılıklar hukuki-kültürel alanda tanınırken, kaynak dağılımı sürecinde bu farklılıklara olan ilgisizlik devam ediyor. Bu iki ve neredeyse zıt eğilim arasında nasıl bir denge kurulabilir? Yazara göre, kimlik pazarlığı, bu ikilemi çözebilecek bir model. Göçmen kimlikleriyle ilgili öngörülmedik sorunları aşmak ve yeni bir tarihsel uzlaşmaya varabilmek için, demokratik devlet kimlik pazarlığı sürecinden başka bir yol seçebilir mi? Riva Kastoryanonun çalışmasında, günümüz Türkiyesi için de geçerli olan bu sorulara, somut olgularla işlenmiş yanıtlar yer alıyor. |