Kitap Tanıtımı |
Kentlerin kraliçesi, Hakan Senbir´in ilk romanı. Bizans ve Osmanlı tarihine duyduğu ilgi daha da derinleşince, gizli kalmış hikayelerin peşine düşen yazar, tarihin bilinmeyen sayfalarında neler yaşanmış, neler olmuş bulmaya, anlamaya çalıştı ve anlattı.
29 Mayıs 1453 Salı
Mehmed Han Konstantiniye´nin surlarını topçu ateşiyle döverken
surların içinde bir Türk kızı Esma; şehrini savunuyor.
Kendi milletine karşı?
Deliler gibi sevdiği Bizanslı Yüzbaşı Kantakuzenos´un bebeğini
karnında taşırken Konstantiniye´den çıkmak istemiyor?
6 Eylül 1955 Salı
İstanbul´a âşık Yunanlı bir genç kadın: Katina Messenia,
çocukluğu Büyükada´da geçmiş, Bizans ve Osmanlı tarihine
âşık bir adam: Bedri.
Gizemli bir elyazmasının büyüsüne kapılan Katina ve Bedri,
elyazmasının sayfalarında Esma ve Kantakuzenos´u bulurlar;
Konstantinupolis´i yani Kentlerin Kraliçesi´ni okurlar.
Okudukça açılan kapılardan sessizce içeri süzülürler;
ilerledikçe görürler ki okudukları kendileridir.
Yeryüzünün ta kendisi olan kentin, Kentlerin Kraliçesi İstanbul´un ve ona âşık olanların romanı?
(Tanıtım Yazısından Alıntı) |