Kitap Tanıtımı |
Rusyanın her tarafından Stalin teröründen sağ kurtulanların gizli çekmecelerde ve döşek altlarında sakladığı mektuplara, günlüklere, fotoğraflara, kişisel belgelere ve sözlü tanıklıklara dayanılarak kaleme alınan Karanlıkta Fısıldaşanlar birçok Sovyet ailesinin gizli geçmişini açığa çıkarırken, Stalinin zorba yönetimi altında yaşayan sıradan insanların iç dünyasına daha önce yapılmadığı ölçüde ışık tutuyor. Stalin terörünün kişisel ve ailevi yaşam üzerindeki etkisini derinlemesine inceleyen bir ilk kitap.
Karanlıkta Fısıldaşanlar, her sayfada varlığının hissedilmesine karşın, Stalinle ya da rejimin siyasetiyle ilgili değildir; Stalinizmin bütün değerleri ve ilişkileri etkileyecek biçimde insanların zihinlerine ve duygularına girişiyle ilgilidir. Elinizdeki kitap terörün kökleri muammasını çözmeye ya da Gulagın yükselişini ve çöküşünü ortaya koymaya çalışmıyor; ama polis devletinin Sovyet toplumunda nasıl kök salabildiğini ve milyonlarca sıradan insanı nasıl suskun seyirciler ve işbirlikçiler olarak terör sistemi içine katabildiğini açıklamaya girişiyor. Stalinist sistemin gerçek gücü ve kalıcı mirası ne devlet yapıları ne de lider kültüydü; Rus tarihçi Mihail Gefterin ifadesiyle, hepimizin içine giren Stalinizmdi. |