Kitap Tanıtımı |
ŞUBAT 1939 ALMAN ZOOLOJİ UZMANI ERNST SCHAFER ÖNDERLİĞİNDEKİ BİR ARAŞTIRMA EKİBİ TİBET DAĞLARINDA İNANILMAZ BİR KEŞİF YAPAR
EKİM 1944 AUSCHWITZ TOPLAMA KAMPINDA BAŞLAYAN İSYAN ON İKİ YAHUDİNİN KAMPTAN KAÇMAYI BAŞARMASIYLA SONUÇLANIR.
Günümüzde ise başarılı bir Alman sanayici olan RudolfFreihheir, atalarından kalan oldukça gizli bir mirası ortaya çıkarmak için İstanbula gelir. II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin, Aryan ırkın kölelerini bulma peşinde sürdürdükleri araştırmaların yıllar önce ortadan kaybolan belgelerini ele geçirerek yenilmez bir ordu yaratma hayali peşindeler. Bu orduyla Nasyonal Sosyalizmi yeniden hayata döndürmeyi planlayan Freihherr, son derece gelişmiş bir silah teknolojisini Rusya ile savaşın eşiğinde duran Alman Hükümetine sunmayı istemektedir.
Fakat yolu, İstanbulun ara sokaklarında üstelik hiç beklenmedik bir biçimde Hakan Geda ile kesişecek ve bir çılgınlığın tohumlarından doğan kaos, herkesin yaşamını hiç olmadığı kadar değiştirecektir.
Savaş başladığından beri hiçbirimiz özgür değiliz. Bir daha da olabileceğimizi sanmıyorum. Zihinlerimiz gördüklerimizle birlikte değişti. Yapabileceklerimiz konusunda sınırlarımızın olmadığını gördük. Bedenlerimiz dayatılan kurallarla oradan oraya savruluyor artık. Ama bana sorarsanız bu çok önemli değil. Asıl açık olması gereken şey zihinlerimiz. Özgürlük belki de tutsak olduğumuzu bilmektir sadece. HERSCHEL ROL, EKİM 1944 |