Kitap Tanıtımı |
Bu sabah saat sekiz sularında köyün karakolunda telefon zili şiddetle çınlıyordu.
Muavin bey henüz uykuda olduğundan karşıki odada bulunan nöbetçi polis efendi telefona gelerek aleti kulağına götürdü ve gür bir sesle haykırırcasına sordu:
- Alo, nedir o?
Telefonda doğal olmayan, bir tesirle bozulmuş titrek bir ses hemen atıldı:
-Pardon efendim, orası karakol değil midir?
-Evet, ne istiyorsunuz?
-Merkez memuru bey orada mıdır?
-Hayır, daha uykudan kalkmadı.
-Aman kendisini çabuk uyandırınız. Konuşmak, kendisine bir şey söylemek istiyorum. Oturduğum köşkte müthiş bir cinayet işlendi. Bir kadın öldürdüler... Çabuk gelmeli, meseleye el koymalı... Kendisini hemen uyandırınız ve sözlerimi söyleyiniz |