Kitap Tanıtımı |
"Elinizdeki, neşeli bir kitap sayılmaz, ama tarihin bugüne uzayan bir yanı vardır ve belki de bu kitabı okuyanlar, geçmişte ne olduğunu öğrenmekle, Amerikalı Kızıldereli`nin bugün ne olduğunu daha iyi anlayacaklardır. Amerika mitinde, kaba birtakım savaşçılar şeklinde basmaklanıp bir biçimde sokulan Kızılderelilerin ağzından ince ve son derece akla yatkın sözlerin çıktığını görünce şaşıracaklardır belki de. Belki de, toprakla olan ilişkilerini büyük bir titizlikle koruyan bu halktan, toprak ile kendi aralarındaki ilişki hakkında biraz bir şeyler öğreneceklerdir. Kızıldereliler toprağın ve onun zenginliklerinin hayatla bir tutulması gerektiğini ve Amerika`nın bir cennet olduğunu çok iyi biliyorlardı; Doğu`dan gelen istilacıların niçin Kızılderelilere ait her şeyin yanı sıra Amerika`nın kendisini de yok etmeye kararlı olduklarını anlayamadılar.
Bu kitabın okurları, bugün Kızılderelilerin yaşadıkları yerlerin yoksulluğunu, umutsuzluğunu ve sefaletini görme fırsatını bulurlarsa, bunun nedenlerini de gerçekten anlayabileceklerdir."
O zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım. Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları, hala o genç gözlerimle görebiliyorum. Ve orada, o kanlı çamurun içinde birşeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. Evet, bir halkın düşü öldü orada. Güzel bir düştü evet... Sonra bir ulusun umudu kırılıp paramparça oldu. Artık yeryüzünün merkezi yok, ölüp gitti kutsal ağaç.
KARA GEYİK |