| Kitap Tanıtımı | Otomobil mi, gemi mi, kadın mı? Sağlıklı bir erkekseniz, üstelik tutkularınızı da gemleyebiliyorsanız, bu üçlü arasından bir seçim yapmanız mümkün mü? Elbette hayır; üçü birden olmalı dersiniz!
On yedi ya da on sekiz yaşındaydım. Yakışıklının Şirket-i Hayriyede çalışmış büyükbabası Efdal dede, Piyer Lotide çay içerken ortaya bir soru attı: 
-Kadınlar gemiler arasındaki benzerlik nedir?
Bahri ve beni biraz da yaranma dürtüsüyle, ipe sapa gelmez yanıtlar üretmeye çabalarken sunturlu bir küfür yedik:
-Tam adamlarına soruyorum, siz kadınları nereden bileceksiniz ki!
Doğru söze ne denir!
-Varsa yoksa arabalar
 Gemileri tanımayan kadını abrayamaz.
Otomobil ve araba, erkek için güç göstergesiydi; sahip olduğu güzel kadın ise güç göstergesi objesi. Nedenini bilmiyorum; üçü de onun karizmasını yaratıyordu.
Kız gibi tekne, kız gibi araba deyimleri dilimize yerleşmiş. Çıtalı uçurtmaya da, sakin denizdeki yelkenliye de gelin gibi süzülüyor diyorduk bizim oralarda. Ancak o zamanlar tekneler de uçurtmalar da şerefliydi! 
Bir sonraki sayfa bende iz bırakan kadınlarla, kız gibi tekne ve arabaların öykülerine başlangıçtı.
Haydi bismillah    fora! |