Kitap Tanıtımı |
Orhan Pamuk İstanbulda, hayatının ilk yirmi iki senesini bir büyüme ve olgunlaşma romanına dönüştürüyor. Yazarın çocukluğu ve ilkgençliğinin hikâyesi ve aile tarihiyle İstanbulun bir imparatorluk başkentinden 20. yüzyıl başlarında yıkıntılarla ve hüzünle dolu bir şehre dönüşmesinin hikayesi olan İstanbul Hatıralar ve Şehir, yalnızca Pamukun bir İstanbul yazarı olarak ününü sağlamlaştıran kitabı değil, aynı zamanda tüm dünya edebiyatında bir şehrin ruhu hakkında yazılmış en derin kitaplardan biri.
Pamuk çocukluk ve gençliğini anlatıyor...
Ruhumdaki bu kırılmayı hissediyor, yaklaşan yalnızlığımdan telaşa kapılıyor, içine düşmekte olduğum karanlığın bir hayat tarzı olmasından korkarak herkes gibi olmaya karar veriyordum: On yedi on sekiz yaşlarımda bir dönem herkesi güldüren, her fırsatta şaka yapan, herkesle arkadaşça, hatta serserice iyi geçinen bir cemaat adamı gibi gözükmeyi başardım... Herkesin kafayı fazla takmadan yaptığı şeyleri yapabilmek için niye benim dişimi sıkmam, gayret etmem, sonra da poz yaptığım için kendimden nefret etmem gerekiyordu?
Yazarın kendini ben olarak ilk hissedişinden, annesine, babasına, ailesine yönelen hikâye, bir hüzün ve mutluluk kaynağı olarak İstanbul sokaklarına açılıyor. Günümüzün büyük romancısının gözünden 1950lerin İstanbul sokaklarını, parke taşı kaplı caddeleri, yanıp yıkılan ahşap konakları, eski bir kültürün yok oluşuyla, onun külleri ve yıkıntıları arasından bir yenisinin doğuşunun zorluklarını keşfederken Pamukun ruhsal dünyasının oluşumunu da bir dedektif romanı okur gibi, hızla izliyoruz... Bu özgün ve benzersiz eserde, okurken elden bırakamadığımız kitaplara has o ruh ve duygu birliği var.
Orhan Pamukun, Ara Güler başta olmak üzere İstanbulun büyük fotoğrafçılarının çektiği on binlerce kareden ve kendi kişisel albümünden seçtiği fotoğraflar hikâyeye eşlik ediyor. |