Kitap Tanıtımı |
«Ey insan, küçük bir cüsse olduğunu sanıyorsun,
Ama sende âlemler gizlidir.»
Hazret-ı Alı
Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen, Merdüm-i dide-i ekvân olan âdemsin sen.
Şeyh Ğalib
Medeniyet ferin temel taşı insandır. İnsanı kendisi için gaye afmayan her medeniyet er geç yıkılmaya ve unutulmaya mahkûmdur. Bir dava insanlarıyla gelir ve insanlarıyla birlikte gider. Bugün Ebubekir'ler, Ali'ler ve Ömer'ler (R.A.) bulunmadığı için, Bİfâl'ler, Yasir'Ier ve Ammar'lar (R.A.) çıkmadığı için cansız bir cüsseden farkı kalmamış İslâm ülkelerinin ve İslâm insanının. Çağın bilgilerinin ışığı altında yeniden insanımızı keşfetmek ve önce insanımızı kurarak sonra onun üzerine medeniyetimizi kurmak zorundayız.
Bir milleti yıkmanın ve ölüme doğru sürüklemenin en kolay ve en müessir yolu önce insanını deforme etmek sonra da kökten ölüme doğru itmektir. Beşeriyet tarihinde sadece Yahudiler denemişlerdir bu oyunu ve belli bir oranda da başarıya ulaşmışlardır. Yahudinin birinci taktiği milletlerin canlı enerjisi olan gençliği basit arzular ve cinsel istekler peşinde sürükleyerek mahvetmektir. Nitekim günümüz medeniyetinin temel taşlarını kaldırdığımız zaman karşımıza hep Yahudi iskeleti çıkıyor. İnsanlığın başına çorap örenleri araştırıyorsunuz bakıyorsunuz ki, arkasında Yahudi yatıyor. Marks, Engels, Lenin, Troçki, Freud, Durfc-heim hep hep Yahudi...
Bunun için günümüzde henüz ilk basamaklarda bulunan İslâm hareketi önce insanını yetiştirerek işe başlamalıdır. İnsandan hareket ederek cemiyet plânına yayılmalıdır. İnsanını yetiştirmeden yapılacak her hareket akamete mahkûm olacaktır. Avrupalı bunun için önce içimizde kendi insanımızdan kendimize düşman bir kitle meydana getirdi, sonra kendi egemenliğini kurdu. Afrikanın, Asyanın ve dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan ezilmiş ve sömürülmüş masum milletler ve bunlar içinde özellikle müslümanlar her şeyden önce bu insan meselesi üzerinde durmalıdırlar. |