Kitap Tanıtımı |
Büyük Rus şiir geleneğini Ekim Devrimi`nin yenilikçi soluğuna bağlayan, kendisine "yeni Ruşkin" denilen, "son köy ozanı" Sergey Yesenin ile modern dans sanatının kurucularından yaratıcı virtüöz Isadora Duncan`ın tutkulu aşkının hikayesi. "İnsan olarak" Yesenin: Alkol bağımlısı, hüznü zevk edinmiş, kadınları "saçı uzun aklı kısa" mahluklar olarak gören, kır hayatının sükunetini düşleyen Rus köylüsü. "İnsan olarak" Duncan: Becerikli, yaşam sevinciyle dolu, keyif ehli, evliliğe, tekeşliliğe, küçük burjuva töresine meydan okuyan Amerikan bohemi. Ortak noktaları: İkisi de kendine hayran, ikisi de kıskanç. Bu iki "egzantrik" tipin birbirlerini sahiden "gaddarca" severek tükettikleri bu ilişkinin arka planında, Ekim Devrimi`nin kültürle, sanatla, yaşam ahlakıyla ilgili yarattığı umutlar ve yol açtığı hayalkırıklıkları var. İki savaş arasında ve faşizm arefesindeki Avrupa ve Amerika`nın "sefalet ve ihtişam" günleri var. |