| Kitap Tanıtımı | "Bugün için figür resim ile uğraşan çağdaş sanatçılar,  içinde yer 
aldıkları toplumu eşelerken karşılarına çıkan görüntüyü birkaç 
farklı yoldan savunmaya çalışıyorlar. Değişen hiçbir şey olmamış 
gibi figürü geleneksel anlamda tuval üzerine resmetmek. Tam karşıtı
 olarak, artık kendisinden başka her şey olabilen görüntüyü 
iyiden iyiye başkalaştığı yabancılaştırmak ya da tıpkı İrfan 
Önürmen´de olduğu gibi başkalaşıp, parçalanmış olanı, 
toparlayıp tekrar bir araya getirmek.
Sosyal yapıdaki kültürel, mekânsal ve yaşamsal değişimin
sancısını hissetmeyip yollarına devam edenler, ürettikleriyle 
"bugün" ile "gelenek" arasındaki dengesiz karşıtlığı giderebildiğini 
düşünüyorlar. Toplumsal eleştiri onlar için ezilen sınıfın yanında 
yer almakla aynı anlama geliyor. Burada yanlış olan bir yan yok. 
Ne var ki "yer almak" sözü, günümüz şatları göz önüne alındığında sadece boşluğa yuvarlanan bir yüklem olarak kalıyor! Çünkü sanatçının savunduğu karakterler ile ortak bir paylaşım alanı yaratması, bir diğer deyişle modelin sadece "dış göz" olarak incelemesi, ister istemesi bir sahtecilik doğuruyor. Barbizon köyüne yerleşen ressamların ulaştığı başarı şüphesiz kırsal yaşamın ta içine sızmış olmalarından kaynaklanmaktadır. Yoksa sıradan bir bakış yerine, gerçek anlamda bir "görme" edimin geçmesi tesadüfî bir keşif    olamaz." |