Kitap Tanıtımı |
Sizi ilk sayfasından itibaren kendine bağlayacak; aşk, güven ve arkadaşlık üzerine sürükleyici ve içten bir roman.
Güzelce süslenmiş bu yerde koridorun sonunda beni bekleyen bir damat ve en yakın arkadaşım var. Meraklı kalabalık ise ağzımdan çıkacak tek kelimeyi bekliyor. Beni bekleyen bu iki adama yaklaştıkça beynimdeki sesler daha da yükseliyor: Gerçekten doğru olanı mı seçtim? Aşk mı mantık mı? Teyzemin elbisesinin rengi de ne öyle? Aman neyse!
Hayır, öyle bakmayın. Bunlar cevabını kolayca vereceğim sorular değil. Rob ve Ben, dokuz yaşımdan beri en iyi arkadaşlarım. İlk fotoğraf makinemle, onların fotoğrafını çektim. Hayranı olduğum Paris'e ilk defa onlarla gittim. Üniversitede bile aynı okuldaydık. O zamanlar seçme zorunluluğum yoktu, çünkü biz tripodduk, farklı yönlere baksak da sarsılmaz bir bağımız vardı. Fakat şimdi, damadın yanına vardığımda dilimden dökülenlerin aramızdaki bu güçlü bağı birkaç yerinden zedeleyecek olması beni gerçekten endişelendiriyor.
Tekrar tekrar aynı soruyla yüzleşiyorum: Âşık olduğum adamla mı yoksa yıllardır beni sevmekten vazgeçmeyen adamla mı evlenmeliyim?
"Kalbinizden yakalayan ve son sayfasına kadar ne olacağını tahmin edemeyeceğiniz bir roman."
(Amazon)
"İlk aşk ve arkadaşlık kavramlarının keşfedilişini, üç harika karakter üzerinden mükemmel bir şekilde anlatıp kalbinizin derinliklerine işleyen bir hikâye."
(Goodreads) |