| Kitap Tanıtımı | (...)
herkes, ekmeğinin memleketinin peşinde.
 
      rengini evde bırakmış adam da,
tutkusuna batan kırmızı kadın da,
tahtasız marangoz da...
 
                         sahibini arar hayat.                                                                                          
                                               uykusuz kumbaranın
                                   şehvetli dudakları açılır, kapanır.
                                   vakur vapurlara yollar öpücükleri.
avlularda yankır                 
            yalnızlığın kurduğu kelimeler
                       duvardan duvara
                       çarpa çarpa,
                       işten atılmış öcüye dayak atar,
                       kendine gelsin diye
                                     ki gelmez.
davul
   kapıları çalar
         pencereleri vurur.
          
                  caddelerde koşan ayak sesleri
                  hurilerin küfrüdür.
 
ağzında erir,
her yere sokulan sözcükler
                  karanlığın    şekeri.
(...) |