Kitap Tanıtımı |
İşler Tıkırında Gidiyor!.
Uzun yük treni, sanki başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri bu küçük garda bekliyordu ... Lokomotif, ateşisönmüş gibi hiç ses vermiyor, trenin yanında, istasyonun kapılarında tek bir kişi bile görünmüyordu ...
Vagonların birinden gar yolunun rayları üstüne solgun bir ışık demeti vuruyordu. Bu vagonda, biri, bir palto üzerine uzanmış, geniş kır sakallı, beline kadar bir kürke sarılı, başına koyun derisinden Çerkez ka l p a ğını andıran bir ka l p a ktakmış bir ihtiyar; öteki, henüz bıyıkları çıkmamış, sırtına yıpranmış bir pardesü, ayaklarına kirli, iri birer çizmegeçirilmiş bir genç.. . Topu topu iki kişi vardı. Bunlar aynı vagona yük ve hayvanlarıyla birlikte binmiş baba ve oğuldu.
Düşünceye dalmış olan ihtiyar, bacaklarını uzatarak oturuyor, delikanlı ise yarı uzanmış bir vaziyette ucuz bir çalgıyı hemen hemen hiç ses çıkarmaksızın çalıyordu... |