Kitap Tanıtımı |
Ramazan ayı bu yıl yeniden hilalin dudaklarıyla bizlere tebessüm etti. Ramazan, bir gök sofrası zenginliğinde nice muştular, rahmetler, feyizler, bereketler ve ilhamlarla gelir. Onun gelişi gedâlar pazarına sultanın uğrayıp ulûfe dağıtması, herkesin gönlünü etmesi gibi coşkun ve huzur doludur. O gelince eşyanın matlaşan rengi canlanır, hayat uhrevîlik rengine bürünür. Günler sahurla başlar, akşamlar iftarla biter.
Rahleleri önünde diz çöküp Allah kelamını kıraat edenler onunla her bir harfe mukabil bire on, bire yüz ve binlerle mükâfatlandırılır. Ramazanın kadir ve kıymetini takdir edenlere bir de kadri yüksek bir gece lutfedilir. O gece her şey daha bir başka hâl alır. Melekler katar katar arza sevkedilir ve secde edip boyun eğdikleri Âdemoğullarının seccâdelerinden gözyaşı numuneleri alır, onlarla aynı safta Rabbe teveccüh eder ve müminlere hüsn-ü şehadette bulunurlar. Yeryüzü o gece rahmet ve bereketle yıkanır. Meleklerin gelişine eşlik eder diller, açılır eller, yanık yanık dua eder yürekler.
Evet, eskimeyen bir dost gibi müşfik ve mübarek simasıyla yine mütebessim çehresini gösterdi bizlere Ramazan. Biz de hem ona hoş geldin demek hem de bu kutlu misafirin gelişini sizlerle paylaşmak niyetiyle Ramazan sayımızı hazırladık. Bu özel sayımızda okyanus ötesinde ezana hasret diyarlarda yaşanan gurbet kokulu Ramazanlardan, hakiki orucun nasıl olması gerektiğine, Dersaadet Ramazanlarından günümüz Ramazanlarının huzur ve sukûnet yüklü vâridâtına dair pek çok konu ile karşılaşacaksınız.
Allahım! Affını ve rızanı istiyoruz. Yâ Rabbi! Sen neyden hoşnutsan bizlere de onu yapmamızı nasip et! |