Kitap Tanıtımı |
Roman Tadında Okunacak Gerçek Aşk Hikâyeleri
Ben, insanın her keresinde görüp göremeyeceğinden biraz daha kuşkulanarak bir sonraki baharı beklediği çağa eriştim. İnsan yaşlandıkça zamanın akışı değişiyor, her şey zaman gibi büyük bir hızla kaçıp gidiyormuş gibi oluyor ve insan, gençlik dediğimiz o günlerin yoğunluğunu, yaşamın o harika yavaşlılığını bulamadığı için acı duyuyor.
ilkbahar güneşi ağustos güneşine benzemez, bunları biliyorum. Ama ayağınızın dibinde ilkbahar çiçeğini gördüğünüz an titremiyorsanız, mart ayının donuk renkli yaprakları gözlerinizi kamaştırmıyorsa, gözüme görünmeyin!
Ben aşk hikâyelerini severim ve bunu açıkça söylerim: Savaşlar, devrimler çağında aşk hikâyelerini dinlendirici bir şey gibi, bir korkaklık gibi gören kişilere çok yazıktır. |