Kitap Tanıtımı |
Kadınlar tarafından yapılan sanat ile cinsiyet olguları
arasında mutlaka bir ilişki var mıdır?
Feminist sanatçılar tanım gereği feminist sanat mı
yaparlar? Feminist olduğunu inkâr eden ya da bu
konuda suskun kalan bir kadının sanatı, feminist sanat
sayılabilir mi? Peki erkek sanatçılar feminist sanat
üretebilirler mi? Psikanalitik anlamıyla cinsel farklılığın
işleyişini araştıran sanat, feminist sanata girer mi?
Tıpkı kendini eylem/sergi olarak tanımlayan Haksız
Tahrik sergisinin bu sorular üzerine düşünmemizi
sağladığı gibi kitap da bu ve bu soruların içinden çıkan
başka sorulara yanıtlar aramamızı sağlıyor.
Bu söyleşilerden karşımıza çıkan manzara bir tane değil.
Bu manzaraların her biri, ataerkil bir kültürde kadın
olmanın anlamına ilişkin samimi ve sahici cümleler
içeriyor. Bu cümleler, kadın olma koşulları ve deneyimini
vurguladıkları kadar cinsiyetin aynı zamanda toplumsal
bir inşadan ibaret olduğunu deşifre ediyor. Kadının
temsildeki görünümünü belirleyen yanılsama ilişkilerini
ortaya döktükleri gibi cinsel farklılığın psikososyal
profilini çiziyor. |