Kitap Tanıtımı |
Haksız rekabet hükümleri yalnız belli kimselere karşı değil, herkese karşı ileri sürülebilecek hükümlerdir. Haksız rekabet ile ilgili düzenlemelerde önceleri amaç rakipler arasındaki haksız davranışları önlemek iken, bugün artık toplumun ekonomik düzenini korumak da bir amaç olarak kabul edilmektedir. Haksız rekabet hukukunun amacı dürüst rekabetin sağlanmasıdır. Ayrıca haksız rekabet hukukunun konusu dürüstlük ilkesine aykırı yöntem ve uygulamalara karşı emek ilkesi uyarınca, emeğin korunmasıdır. Haksız rekabet, dürüstlük kuralına aykırı olarak ekonomik düzeni bozan, ekonomik düzenin aktörleri aleyhine sonuçlar doğuran hareket ve fiillerin tümünü ifade eder. Haksız rekabet haksız fiilin özel bir halidir. Haksız rekabet hukuku da haksız fiilin bir türü olarak, haksız rekabet faili ile mağduru arasında dürüstlük kuralına uyma şeklinde hukuk düzeni tarafından tahmil edilen vazifeye muhalafet sebebiyle doğan bir zararı veya zarar tehlikesini bertaraf etmeyi amaçlayan hukuki bir kurumdur. Haksız rekabette korunan hak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir hak olup bu hakkın mutlaka ticari bir işletme ile ilgili olmasına gerek yoktur. Çalışmamızın amacı, bütünsel olarak değil farklı kanun ve KHKlere serpiştirilerek düzenlenen bu çok geniş hukuk dalını bütünsel olarak irdelemektir. Bu çerçevede öncelikle birinci bölümde haksız rekabetin ana kavramı olan rekabet kavramı üzerinde durulmuş, rekabet hakkının tarihi gelişimi, hukuki temelleri incelenmiştir. İkinci bölümde haksız rekabetin benzer kurum ve kavramlarla olan farkı ve ilişkisi üzerinde durulmuştur. Özellikle rekabet yasağı ve rekabet hukuku ile ilişkisi ve farklılıkları incelenmiştir. Üçüncü bölümde haksız rekabetten doğan uyuşmazlıklarda uygulanacak hukukun tespitine ilişkin açıklamalara yer verilerek yabancılık unsuru taşıyan haksız rekabet uyuşmalıklarında uygulanacak hukuk tespit edilmeye çalışılmıştır. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere haksız rekabet hükümlerinin çeşitli Kanun ve KHKlere serpiştirilmiş olması sebebiyle dördüncü bölümde öncelikle haksız rekabetin genel hükümlerinin düzenleme konu edildiği TTK hükümleri incelenmiştir. Bu bölümde TTKdaki haksız rekabet rejimi genel hatlarıyla açıklanmış, haksız rekabetin temel ilkeleri ve unsurlarına yer verilmiş ve TTKda özel oarak sayılan haksız rekabet fiilleri ETTK ve 6102 sayılı TTKda hükümlerin benzerlik ve farklılıkları da ortaya konularak açıklanmıştır. Yine bu bölümde TTKda özel olarak sayılmadığı halde genel hüküm mahiyetindeki TTK m.54(ETTK m.56) kapsamına giren ve uygulamada öne çıkan bazı özel haksız rekabet halleri ayrı başlıklar halinde incelenmiştir. Beşinci ve altıncı bölümde, TTKda düzenlenen genel haksız rekabetin hukuki himayesi, dava hakkı, zamanaşımı, hukuki ve cezai himaye vasıtalarına yer verilmiştir. Yedinci Bölümde Borçlar Kanununda düzenlenen haksız rekabete dair hükme ve bu hükmün uygulama alanı ile TTKdaki genel haksız rekabet hükümleriyle olan farkı ve benzerlikleri, bu hükmün gerekli olup olmadığı tartışmalarına yer verilmiştir. Sekizinci Bölümde Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda düzenlenen haksız rekabete hükümleri incelenmiş, bu hükümlerin uygulama alanı ve TTK hükümleri ile ilişkisi üzerinde durulmuştur. Dokuzuncu bölümde ise, haksız rekabete ilişkin özel düzenlemlere yer verilmiştir. Bu kapsamda öncelikle tescilli markalar için öngörülen MarKHKnın haksız rekabet rejimi, patenti veya faydalı model belgesi alınan buluşlar için öngörülen PatKHKdaki haksız rekabet rejimi ve tescilli tasarımlar için öngörülen haksız rekabet rejimi hukuki himaye vasıtaları ile birlikte incelenmiştir. Burada önemli olan en önemli husus KHKlerde özel olarak düzenlenen haksız rekabet hükümleri ile TTKdaki genel haksız rekabete hükümlerinin aynı uyuşmazlıkta birlikte mi ayrı ayrı mı uygulanacağı, genel ve özel düzenlemenin kümülatif uygulama ilkesi çerçevesindeki ilişkisidir. Öncelikle KHKlerde düzenlenmeyen hususlarda TTKdaki genel hükümler uygulanacaktır. Yine tescilsiz marka, tasarım, patent ve faydalı modeller hakkında TTK hükümleri uygulanacaktır. Buna mukabil tescilli markalar, tescilli tasarımlar, patenti veya faydalı model belgesi alınan buluşlarda ise KHKnın hükümleri ile TTKnın genel hükümleri birlikte uygulanacaktır. Hatta KHKlerde özel olarak düzenlendiği halde hak sahibi talebinin özellikle TTKya dayandırdığı hallerde uyuşmalığa TTK hükümleri uygulanacaktır. İşte kümülatif uygulama prensibi ve genel ve özel hükümlerin uyuşmazlıklarda uygulanma sırası veya ilişkisi bu bölüm çerçevesinde irdelenmiştir. Onuncu Bölümde Rekabet Yasağı Rejimi ile haksız rekabet ilişkisi üzerinde durulmuştur. TTK, rekabet yapma yasağına aykırı hareketi, TTK m.55(ETTK m.57)de hüsnüniyete aykırı hareketlere verdiği emsaller arasında belirtmemiştir. Ancak rekabet yasağını ihlal, rakipler arasındaki kanuni, nizami, akdi çalışma şartlarına aykırı ise bu da haksız rekabet sayılabilir. Zaten bugün gelinen noktada uygulamada haksız rekabet hükümleri ile rekabet yasağı hükümleri birlikte uygulanmaktadır. Zira rekabet yasağına aykırılık, rekabetin kanuni ve sözleşmesel olarak yasaklandığı halde devam ettirilmesi olup bu aykırılık ta mağdur yönünden haksız rekabet teşkil edebilmektedir. Bu çerçevede Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanununda öngörülen rekabet yasağına ilişkin düzenlemeler hakkında bilgi verilmiş, uygulamada haksız rekabet kurumu ile iç içe girmiş halleri irdelenmiştir. Onbirinci bölümde ise rekabetin korunmasına yönelik düzenlemeler ile haksız rekabet ilişkisi incelenmiştir. Serbest rekabet hakkının korunması için BK ve TTK düzenlemelerinde, rakiplerin dar anlamda birbirlerine yönelik haksız fiillerine engel olmanın yanında, ayrıca genel olarak rekabet piyasasını denetlemeye ve düzenlemeye yönelmiş ve böylece rekabet hukuk adı verilen yeni bir hukuk dalı daha oluşmaya başlamıştır. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun ile devlet, piyasaya müdahale etmeye ve rekabet piyasasının korunması için önlemler almaya başlamıştır. İşte bu kanuni rejimin genel hatları da bu bölümde incelenmiştir. |