Kitap Tanıtımı |
Kültür tarihinin en önemli kaynaklarından biri hadistir. Hatta uyduruluş sebepleri nazar-ı itibâra alındığında mevzu hadisler bile, ortaya çıktığı dönemin düşünce yapısı, inancı ve diğer kültür unsurları hakkında büze birtakım ipuçları verir. Tabi en sağlıklı haber kaynağı en acımasız tenkid metotlarının süzgecinden geçmiş sahih hadislerdir, İslâm toplumunun kültürel kimliğini kazanmasında hadisin rolü değerlendirildiğinde maalesef sahih olanlarından çok zayıf ve mevzu olanlara itibar edildiği ve onların daha etkili olduklarım görmekteyiz. Bu eğlence kültürümüz açısından da herhalde farklı değildir. Epey zamandır davetli olduğumuz düğünlerin büyük bir kısmı dinî konferanslar şeklinde cereyan etmekte ve hiç bir eğlenceye yer verilmemektedir. Genellikle düğün sahibi bu şekilde bir düğün yaptığı için konuşmacılar ve davetliler tarafından tebrik edilir. Zaman zaman davet edildiğimiz bu tür düğünlerde bize söz düşerse yaptığımız konuşmalarda Hz. Peygamber ve Hulefâ-i Râşidin dönemlerinde düğünün nasıl yapıldığını, Hz. Peygamber in düğün ve bayramlarda eğlenceye izin verdiğini anlattığımızda bazı samimî Müslümanların söylediklerimizden tedirgin olduklarım; bir kısmının da memnun olduklarını görüyoruz. Hatta bazıları "bunlar cemaate söylenmemeli" diyerek üzüntülerini açıktan dile bile getiriyorlar. Günümüzde bu konuda Müslümanların bir birlerinden farklı anlayışlara sahip olduklarını görüyoruz. Fukahanın farklı yorumları, bir kısmının toplumu korumak amacı güden fetvaları İslâm toplumunda eğlenme noktasında farklı dünyalar oluşturmuştur. Kimliğini kaybetme noktasına gelen toplum İslâm a yanlış bir şekilde sahip olma gayreti ve onun iki temel kaynağından biri olan sünnetin yanlış ve eksik yorumlanmasıyla biraz daha kendine yabancılaşmakta kültürel erozyona uğrakta yeni nesillerin yabancı kültürlere özenmesine kendi öz değerlerini aşağılamasına yol açmaktadır.
Doktora çalışmamızda Asr-ı Saadet halk kültürünün meskenle ilgili kısmını çalışmıştık. Bu çalışmamızda ise Hz. Peygamber in hadislerinde ileride daha detaylı açıklanacağı gibi halk kültürünün (Folklor) bir birleriyle bağlantılı birkaç konusunu eğlence başlığı altında araştırmaya çalıştık. Çalışmamızı eğlencenin mânâ ve muhtevasını ele aldığımız bir girişten sonra üç bölüme ayırdık. 1. Bölümde devralınan miras olarak İslâm öncesi eğlenceleri ulaşabildiğimiz kadarıyla arkeoloji, Kitab-ı Mukaddes, Câhiliye şiiri ve Kur an gibi kaynaklardan yararlanarak kısaca ele almaya çalıştık. 2. Bölümde Sünnet verilerine, temel hadis kaynakları esas alınarak Hz. Peygamber in yaşadığı toplumun eğlence kültürünü yansıtmaya çalıştık. 3. Bölümde ise bir kısmı miras bir kısmı dış tesirler sonucu oluşan Asr-ı Saadet sonrası İslâm toplumları eğlence kültürünü daha muhtasar olarak ele aldık. Zâten Sahabe ve Tabiînle ilgili rivayetlerden oluşan mevkuf ve maktu hadislerin büyük bir bölümü bu dönemin uzunca bir zaman dilimiyle doğrudan ilgilidir. Çalışmamızı genel bir değerlerdirme ile tamamladık. Zaman zaman çok az da olsa fukâhanın bu konudaki görüşlerine de yer verdik. Dileğimiz eğlence konusunda zihinleri karıştırılan Müslümanlar a az da olsa bir fikir vermektir. |