Kitap Tanıtımı |
Eski zamanlarda kel bir oğlan yaşlı annesiyle birlikte yaşıyormuş. Evlerinin küçük bir bahçesi varmış. Bu bahçede bir dut ağacı ve bir de Keloğlan'a ait bir kara keçi varmış. Bu kara keçi ağacın dibinde otlarmış. Geviş getirir, sakalını oynatır, eşinirmiş; beee beee melermiş. Küçücük tek pencereli odaları kıbleye doğru bakıyormuş. Ortada bir tandır, yukarıda bir seki ve tavanda gökyüzüne bakan duman çıkmasına, hava ve ışık girmesine yarayan bir delik varmış.
Cam yerine pencereyi saman kağıdı ile kapatmışlar. Duvarlar baştan başa samanla sıvanmış, çepeçevre raflarla doluymuş. Keloğlan her sabah kırlara gidip, çalı çırpı, ot toplarmış. Sonra topladığı ne varsa sırtına yükleyip eve getirirmiş. |