Kitap Tanıtımı |
Nasıl ki, Dilaver Cebeci'nin Sitare'si, Sezai Karakoç'un Mona Roza'sı, Nurullah Genç'in Rüveyda'sı varsa, benim de şiirlerimde bir ideali anlatan karakterim olsun istedim. Ben 0'na 'Gülcihan' dedim. Gel etme Gülcihan Bu bir ağıt değil Suyu çekilen, özlediğimiz o göle Cennet kokusu biriktiriyorum Sana meftun çiçeklerimde Gülüm, gül yüzlüm Bütün güzellikleri de ardımda bırakarak Derununa diz çöküyorum Aydınlığına yürüyorum Sana akan bu nehrin kıyısında ağlıyorum Topraktan sızıp nehre ulaşmıyor İki Gözüm'ün yaşı Hasadı yapılmış ömrümü Bahardan hiçbir iz yokken Papatyalarına teslim ediyorum Bir gün olur ya, dönemezsem kapına Ağaçlar gelir Kuşlar gelir Rüzgarlar gelir gülüm En çok da kelebekler Tutunamayan Şair (Tanıtım Bülteninden) ) |