Garpzedeler

´Garpzedeler´i okurken, yazarın, ne bir tarihçi ne de bir ideolog olmadığını akılda tutmak gerekir. Yazar, yirmi yıl düşünce ve deneyim peşinde koştuktan sonra, İslam dünyasını ilgilendiren çok önemli ve temel bir gerçeği; her alanda batıya feci bir baş eğiş olduğu gerçeğini farketmiş ve Batıcılık hastalığı adını verdiği bu keşfi başkalarına iletebilmek için çırpınmaktadır. Şüphesiz, Al-i Ahmed´in anlattığı ve incelediği ´Batıcılık Hastalığı´ sadece İran´a özgü değildir. Hemen hemen emperyalizmin kendini empoze ettiği ve bin bir türlü baskı ve cinayetlerle batının kurbanları haline getirdiği Asya ve Afrika´nın bütün ülkeleri ve halkları için de geçerlidir. Buna rağmen Al-i Ahmed, eserinde Batı ile İslam arasındaki büyük çelişkileri doğru olarak aksettirebilmiştir. Sonuçları çıkarma ve çareler oluşturma konusuna gelince, yazar önlerine bir yol açmış olduğu okuyucularına bırakır, bu görevi...