Kitap Tanıtımı |
Freud efsanesini yeniden tartışmaya açan kitapta, Freud'un gizli kalmış yönleri ve "şarlatanlık" iddiaları geniş yer buluyor. Sefalet içinde geçen günlerine ait ayrıntıları gizlemeye çalışması ve belgeleri yok etmesi, en derin tutkusu bir "kahraman" yaratmak olan Freud'un "kişisel tarihini yeniden yazdığı" iddialarını destekler nitelikte. Hastalarına ve dostlarına tavsiye ettiği kokaini uyarıcı olarak kullanan Freud, nişanlısı Martha Bernays'a gönderdiği bir mektupta; "Harika bir ilaç, depresyona karşı düzenli olarak alıyorum. Sonuç mükemmel." diyor. Freud söz konusuysa, tarafsızlara rastlamak hemen hemen imkansız. Kimi Freud'a taparken kimiyse onun bir şarlatan olduğunu ispata çalışıyor. Breger, iki grubun görüşlerine de yer veriyor kitabında. Alman romantik yazınının en güzel örneklerinden gösterilen yirmi bini aşkın mektup yazan Freud, etkileyici edebi yeteneklerini psikanaliz hareketinin tarihi kadar kendi kişisel efsanesinin şekillenmesinde de kullanır. Kalemi o kadar kuvvetlidir ki bugün bile tartışmaların içeriğini belirlemeyi sürdürüyor. Freud, şüpheye yer bırakmayacak şekilde kadınlığı "pasiflikle" eş tutarak bunu "mazohizme" bağlar. Erkekliği ise "aktiflik" ve "sadizm"le bir tutar. Ayrıca kadınların erkeklerle aralarındaki anatomik farkı keşfettiklerinde, "penis kıskançlığı" yaşadıklarını ileri sürer. Hep savunduğu özgür düşünceleri ailesine karşı uygulamayan Freud, karısını tahakküm altına alır ve ataerkil - muhafazakar bir davranış biçimi sergiler. Zaten üst üste gelen altı çocukla cinsel ilişkileri donuklaşır ve duygusal heyecan kalmaz. Freud ailesinin atmosferini; duygusal ve cinsel kontrol, siyasi tutuculuk, dişiliğe ve erkekliğe karşı geleneksel tavırlar belirliyordu. Sigmund Freud savaşları bitecek gibi gözükmüyor. Ancak tarafların ortak noktası, Freud'un 20. yüzyıl düşünce biçiminin şekillenmesinde ruhbilimle uğraşan diğer bilim adamlarından çok daha fazla katkı sağladığı. |