Kitap Tanıtımı |
Ruth Miller on dokuzuncu asır Osmanlı hukuk reformundan başlayarak cezanın nasıl bireysel, toplumsal ve ahlâkî boyutundan arındırılarak devlete ait bir kavramsallaştırma haline geldiğini belgeler yardımıyla incelediği çalışmasında, bu dönüşümün bürokratik otoriterleşme düşünsel arka plânında gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. Bu açıdan bakıldığında on dokuzuncu asırda başlayan bu sürecin İtalyan Ceza Kanununun kabulü ile taçlandırılması fazla da şaşırtıcı değildir. Dolayısıyla bu kitap, hukuk reformunun teknik bir değişim ve taklidin ötesinde bir gelişme ve bir dönüşümün ürünü olduğunu ortaya koyarak Osmanlı-Türk modernleşmesine ilişkin yeni sorular sormamızı da mümkün kılmaktadır.
Prof. Dr. M. Şükrü Hanioğlu
Her ne kadar yazar belirli ölçülerde oryantalist bakış açısının etkisi altındaysa da, yazarın çalışmasını uluslararası bir perspektife yerleştirmiş olması çalışmayı benzeri çalışmalardan ayıran en önemli özelliktir. Ruth Millerin bu eserinin Türk ceza kanunlarının ve Türk ceza hukuku felsefesinin Tanzimat sonrası gelişiminin anlaşılmasına dönük bir katkı sağladığı da açıktır. Özellikle son yıllarda Avrupa Birliği sürecinin bir parçası olarak demokratikleşme adımlarının sancılı ve çok tartışmalı geçmesinin arkasında Millerin sözünü ettiği ceza hukuku felsefesini oluşturan dinamiklerin olduğu söylenebilir. Daha Önce 141, 142 ve 163 ve yakın zamanlarda 312 ve 301 ile ilgili tartışmaların yazarın ortaya koyduğu tarihsel bağlam düşünüldüğünde daha anlaşılır olduğu da aşikârdır. Bu çalışmanın son 2 asırlık Türk ceza hukuku tarihinin anlaşılması için önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Prof. Dr. Murteza Bedir |