Kitap Tanıtımı |
Yalçın Aydın Ayçiçek, bu kitabında, Evrensel Aşk Ahlâkı'mızın kadim hikâyelerinden biri olan Ferhat ile Şirin'i, bambaşka ama bence çok başka bir pencereden bakarak, gerçekten yenilikçi ve denebilirse devrimci bir yöntemle ele almış.
Yenilikçiliğinden kastımın ne olduğu apaçık ortada. Beni devrimciliği daha çok etkiledi. (Vurgulayayım: Siyasal devrimcilik değil bu, edebî-estetik devrimcilik). Karşıtlıklarla örgülenmiş diyalektik mantık, anlatının bütün organizmasını sarıp sarmalamış. Bu sarıp sarmalamalar, öylesine, dolgu malzemesi niyetine kotarılmamışlar; hikâyenin taşıyıcı kolonlarını ve sütunlarını oluşturmuşlar ki, kurgulamanın mîmarisine ve matematiğine imrenmemek olanaksız!
Öte yandan, anlatının dokusuna ustalıkla serpiştirilmiş şiirimsi deyişler de, konuyu olsun, tema'yı olsun, daha ilgi çekici, sürükleyici bir atmosfere taşımış.
-Bünyamin Durali-
Mehmene Banu ve Şirin Sultan bu iki nakkaşa bakıyorlardı hayranlıkla. Bir ara başını biraz kaldırıverdi nakkaş Ferhat Usta. İşte tam o anda, ona bakmakta olan güzeller güzeli Şirin Sultan ile gözgöze geliverdi. Ferhat gördü gündüzü, gece gözlü bakıştan. Güzeldir insan yüzü, nice güzel nakıştan. |