Kitap Tanıtımı |
Hamîdüddîn Abdülhamîd el-Ferâhî, Nazm-ı Kur'ân'ı keşfetmek suretiyle İslâm tefsir düşüncesine muazzam bir katkıda bulunmuştur. O, Kur'ân-ı anlama ve yorumlamada nazm tasavvurunun temelini atan ilk kişidir.
Ferâhî'ye göre, Kur'ân'da temel nazm öğesi sûredir. Her bir sûre, sûrenin etrafında döndüğü ve amûd olarak adlandırılan ana bir konuya sahiptir. Amûd, sûrelerde birleştirici bir unsurdur ve sûreler o dikkate alınarak yorumlanır. Sadece sûreler kendi içlerinde bir bütünlük içermez, bütün sûreler arasında mantıklı bir bağlantı vardır ve şu anki Kur'ân düzeninde birbirlerini takip ederler. Sûreler dokuz gruba ayrılabilir ve her grup bir sûre gibi bir bütündür. Her grup Mekke dönemi sûreleri ile başlar ve Medine dönemi sûreleri ile biter.
Kur'ân'ın aslî mesajı, onun nazmını anlamakla anlaşılabilir. Ferâhî'ye göre nazm'ın unsurları üç tanedir; Düzen, orantı ve bütünlük. Ancak bu üçü birlikte bulunursa nazm ortaya çıkar.
Nazm, Kur'ân'ı anlamanın anahtarıdır. Nazmı ortaya çıkarmak için önce sûrenin merkezî ana fikri tespit edilir. Sonra sûrenin bütün âyetleri arasında bir bağlantı sağlanarak, bütün fikirler bu merkezî ana fikre yönlendirilir ve böylece farklı konuların birbirine bağlandığı bir bütünlük oluşur ve sûre bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar. Zira bir âyetin farklı farklı tefsirleri, o âyetleri konu dışına çıkarır. İşte nazm, âyetleri konunun içine dâhil ederek tutarsız tefsir ihtimallerini ortadan kaldırır. Böylece nazm ilkesine bağlılık, Kur'ân'ın kesin bir tefsirini ve Müslümanların da birliğini sağlar. |