Kitap Tanıtımı |
İngilterede Lavrens Türkiye´de Eşref. Bir efsane haline getirilerek kendilerine olmadık roller biçilen iki doğru söylemeyen! Bilim disiplininden uzak kaleme alınan kimi çalışmalarda da Eşref´in Lavrense dünyayı dar ettiği biçiminde özetlenebilecek iddialar ortaya atılmakta. Bu ve benzeri iddialarla da yakın dönem Türk tarihi, özellikle 1950lerden başlayarak hayaller üzerine bina edilmek istenmekte, gerçek kahramanlar unutturulup sentetik kahramanlar üretilmekte, böylelikle de yakın geçmiş yok edilmekte.
Oysa 1950lerden itibaren kendi yakın geçmişiyle hesaplaşan İngilizler Lavrense atfedilen hadiselerin birer hayal olduğunu ortaya koyup efsaneyi sona erdirirken bizde bu yapılmamış, Kuşçubaşı efsanesi adeta bir yalan rüzgârı gibi dozu artırılarak sürdürülmüştür.
Önceki çalışması Çerkez Ethemde arapsaçına dönüştürülen benzer bir konuyu tamamen belge ve bilgilere dayanarak aydınlatan Ahmet Efe, bu eserinde de yakın dönem Türk tarihinin ilginç kişiliklerinden Kuşçubaşı Eşrefin gerçek yüzünü ortaya koyuyor.
Bu bağlamda Kuşçubaşının Harbiye mezunu olmadığını Genelkurmay ve MSB kayıtlarına dayanarak ortaya koyan Efe, Teşkilâtı Mahsusayı Eşrefin kurmadığı ve hiçbir zaman da başkanlığını yapmadığından başlayarak birçok yanlış bilineni ortaya çıkarıyor. Eşrefin Türk İstiklâl Harbinde önemli bir rol oynamadığı gibi, kuşkuları çağrıştıran eylemlerini de açığa çıkaran bu çalışma, Kuşçubaşının da Çerkez Ethemle birlikte 28 Ocak 1921de Yunan hizmetine girdiğini ve Büyük Türk Taarruzu ardından kurduğu Anadolu Osmanlı İhtilal Komitesi ile -Rum ve Ermeni grupları ile birlikte- Ege adalarından Anadoluya çıkarmalar yaptırdığını -Fevzi (Çakmak) Paşa imzalı- Genelkurmay belgelerine dayanarak gözler önüne seriyor.
Çalışmanın en önemli yanı ise Hüsamettin Ertürkün ortaya attığı Kuşçubaşının 150likler listesine yanlışlıkla girdiği, Fevzi Paşanın onu buradan çıkarmak için ne kadar çabaladığı.. iddiasının gerçek olmadığını bizzat Fevzi Paşa imzalı Genelkurmay istihbarat belgeleri ile ortaya koymasıdır. |