Kitap Tanıtımı |
Daha önceki serüvenlerde tarih öğretmeni kimliğiyle bildiğimiz dayıları Serkan Bey, Ece ile Ardaya Kapadokyanın kısa tarihçesini anlatıyordu:
Kapadokya milattan önce iki bininci yılının ortalarına doğru Kızılırmak yayı içinde bir devlet kuran Hititler tarafından yönetildi. Daha sonra bir imparatorluğa dönüşen bu devlet Kuzeybatıdan gelen Deniz Kavimleri tarafından yıkılınca ayrı ayrı küçük devletçiklere dönüşen Hitit beyliklerinin yönetimine geçti. Milattan önce 550 yılına doğru Pers kralı Kyros Orta ve Doğu Anadoluyu fethedince Kapadokya dediğimiz bölge de bugünkü İranlıların ataları sayılan Perslerin yönetimine girdi.
İşte Güzel Atlar Ülkesi anlamına gelen bu Kapadokya adı da eski Pers dilindeki Katpatuka sözcüğünden kaynaklanıyor.
M.Ö. 332 yılında Makedonya kralı Büyük İskender Persleri yenerek Anadoludan kovar. Daha sonra da bölgede Kapadokya Krallığı kurulur. Bundan sonraki dönemlerde de bütün Anadoluda sırasıyla Roma ve Bizans yönetimlerine tanık olmaktayız. On birinci yüzyıldan başlayarak da Selçuklu Türklerinin gelişiyle Anadolu yavaş yavaş bir Türk yurduna dönüşür. Ancak yirminci yüzyılın ilk çeyreğine kadar Kapadokya bölgesinde yoğun bir Hıristiyan nüfus yaşamaktaydı. Kapadokya bölgesinde sayısız denecek kadar çok kilisenin bulunması bu nedenledir. İşte size Kapadokyanın çok özet bir tarihçesi. diye tamamladı konuşmasını. |