Kitap Tanıtımı |
Dut Ağacı bu! Dikmek için müdüriyete yazı yazmam lazım. 'Maruzat' deriz biz ona . Yazı gider müdürün önüne, müdür bana bakar; 'Hüseyin Pehlivan' yazı yazmış. Cezaevinde birçokları 'yazar' derdi bana. Öyle çağırırlardı beni. Müdür beni çağırıp 'yazı yazmışsın söyle bakalım ne istiyorsun?' dedi. 'Sayın müdürüm, ben bir dut ağacı dikmek istiyorum' dedim. 'Nereye dikeceksin? Neden ? Ne yapacaksın dut ağacını ? Yani dut ağacı büyüyecek, dut verecek, herkes bunun dutundan yiyecek , sana dua edecek öyle mi?' dedi. Ben de ' bu dut ağacı büyüdüğü zaman 20 sene, 30 sene, 50 sene sonra neyse , kaç yıl sonra olursa olsun, büyüdüğü zaman buraya gelen mahkumlar diyecekler ki ; ' bu dut ağacını diken kişi idamdan kurtulmuş, müebbet cezaya çarptırılmış. Müebbet cezayı da bitirmiş çıkmış buradan' Bu şekilde teselli kaynağı olacak onlar için. Ben bunu düşünüyorum, daha ümidimi yitirmedim. Ben bir gün çıkacağım buradan, hiç ümidimi yitirmedim' dedim. (Tanıtım Bülteninden) ) |