Düşlerken

Beni öldürmek yerine neden adımla seslenmeyi tercih ettiniz efendim? Neden bana beni yeniden hatırlattınız? Ne güzel kendimi unutmuştum. Hatta kaybetmiştim de diyebiliriz. Gözlerinizi yeteri kadar yumsaydınız sizi gerçekten öldürmek istediğime inanabilirdiniz. Bu yaptığınız insanlığa sığmaz efendim. Size, sizi öldürmeye ikna etmeye çalışan birine, bu kadar acımasız bir ceza verilemez. Neden bu kadar taş kalplisiniz? Neden beni anlamıyorsunuz? Bana, beni hatırlatmaktan daha büyük bir işkence yapılamaz. Bunu bildiğiniz hâlde neden bu kötülüğü yaptınız? Siz korkunç birisiniz efendim. Dostunun hassas noktalarını güven kisvesiadı altında öğrenip sonra da ilk fırsatta bunu kullanan hain arkadaş kadar korkunçsunuz.   (Tanıtım Bülteninden)  )