Kitap Tanıtımı |
Filiz Özdemin Korku Benim Sahibimden sonraki romanı Duş Hırkası aklın öteki yuzune duşuşu anlatıyor. Bir geçitten geçen onlarca insanın, geçidin ortasında dukkân camekânlarıyla birkaç eski binanın çevrelediği avlunun, birbirinin yanından geçerken farkında olmadan birbirine değen hayatların kitabı...
Bir tabağa doldurulmuş bir avuç cam bilyenin birine dokunmak nasıl hepsini döndurur, her dokunuşta butun renkler nasıl yeniden değişirse, ustaca bir araya getirilen kişilerin her birinin romana katılışıyla butun metin de farklı bir renge burunuyor.
Onun arkasında, suyun ustunde, bilincinin dışında kalan zaman, her biri yıllarca suren yirmi adım uzunluğundaki yolculuğunun zamanından koptu. (...)
Suyun gök kubbesinde mor yıldızlar parlıyordu. Boşlukta duran ve kendi kendine sallanan sedeşi yelpazeler mor yıldızları dalgalandırıyordu. Ötedeki mercan kayalıkları açılıp siyah bir yarığa dönuştu. Yarık döne döne kuçulmeye başladı. İğne ucu kadar kuçulduğunde geçitte ne balıklar kalmıştı, ne yıldızlar, ne insanlar, ne Cevat. |