Kitap Tanıtımı |
Aylak okur, hiç şüphe etmeden inanmanı isterim ki zihnimin ürünü olan bu kitabın, bugüne kadar yazılmışların içinde en güzel, en zarif ve en dahice olmasını dilerdim. Ne var ki doğada varolan tüm canlıların ancak kendi benzerlerini doğurabilmelerine izin veren tabiat kanununa karşı gelmeye gücüm yetmezdi. Üstelik benim şu verimsiz ve kısır deham, insanın içine acı veren kuru bir gürültüden başka bir sesin işitilmediği tüyler ürpertici bir hücrede doğmuşçasına, kafası hiç kimsenin aklının ucundan bile geçinneyeceği kadar farklı ve çeşitli düşüncelerle dolu, sıska ve çılgın bir çocuğun hikayesinden başka bir şey üretebilir mi? Ancak huzur ve rahatlık içinde yemyeşil kırların sakinliği, gökyüzünün mavi dinginliği, derelerin şırıltısı ile rahatlamış bir ruhun saadeti, en kısır ilham perilerini bile coşturup herkesi kendilerine hayran bıraktırarak, olgun meyveler vermelerini sağlar.
Bir babanın, her türlü güzellikten yoksun, çirkin bile olsa oğluna karşı duyduğu sevgisi gözlerine bir perde indirir. Bu perde evladının kusurlarını görmesini engeller. Bilakis baba, çocuğundaki bu kusurları bir güzellik belirtisi olarak algılar ve bunları birer zeka ve incelik belirtisi diye tanıtıp över dostlarına... |