Kitap Tanıtımı |
"Günümüzün kültürel radikalizmi ekonomik ve ekolojik kriz bağlamına gitgide daha fazla teslim olurken, Jameson'ın 'postmodern Marksizmi' ise diyalektiği tekrar eski haline, yani Marx'ın ünlü sözündeki gibi "burjuvaziyle onun doktriner sözcülerinin gözünde bir skandal ve bir tiksinti nesnesi" addedildiği hale döndürebilir." -Ben Noys, The Philosopher's Magazine
Batı felsefesinin son iki yüzyılını derinden etkileyen diyalektik, Marx'tan bu yana eleştirel düşüncenin de en önemli, en çok tartışılan odak noktası oldu. Jameson bu felsefi geleneğin tarihinde ortaya çıkan sorunlarla ilgili bu teorik incelemesinde, metalaşma ve küreselleşme üzerine yazdığı denemeler ve Rousseau, Fichte, Heidegger, Sartre, Derrida, Lacan gibi gerek diyalektik yanlısı gerekse karşıtı olan düşünürler aracılığıyla tartışmayı bir bağlama oturtuyor.
Elli yıl boyunca diyalektik düşünce üzerine çalışmalar yapmış ünlü kültür eleştirmeni ve felsefeci Fredric Jameson'ın, Batı felsefesinde yanlış anlaşılmış, çarpıtılmış ve hayati önemdeki bir düşünce çizgisini ele alan bu kapsamlı çalışmasından, iç gerilimlerin zorlamasıyla, entelektüel uğraş alanında yeni bir çağ doğabilir.
Titiz bir incelemenin ürünü olan Diyalektiğin Birleştirici Güçleri, "mekânsal" diyalektik denilen yeni kavrama doğru ilerleyen bir hareketin haritasını çıkarıyor ve tarihsel materyalizmi irdeleme kapsamına aldığı bir Paul Riccoeur incelemesi üzerinden de küreselleşme konusunda olağanüstü bir tefekkürle sona eriyor. Jameson diyalektik düşünceyi, 21. yüzyıl için yeniden canlandıran yeni bir düşünce sentezi sunuyor. |