Kitap Tanıtımı |
DİMYAT, MISIR´DA Süveyş Kanalı ağzında bir limandır. Eskiden Mısır´ın meşhur pirinçleri, ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Anadolu´ya getirilirmiş.
Dimyat´a pirinç almak için giden bir Türk tüccarının bindiği gemi, Akdeniz´de korsanlar tarafından soyulmuş ve adamcağızın bütün altınlarını almışlar.
Binbir zorluk içinde İstanbul´a dönen pirinç tüccarı, o yıl iflas etmiş. İstanbul´dan kalkmış, memleketi olan Karaman´a gitmiş. O sene tarlasından kalkan buğdayları da bulgur tüccarlarına sattığından, kendi ev halkı, kışın bulgursuz kalmış. "Dimyat´a pirince giderken, evdeki bulgurdan da olduk" demiş.
Türkçe´nin, deyimler yönüyle zengin bir hazineye sahip olduğu şüphesizdir. Hepimiz konuşmalarımızda ve yazılarımızda bu hazineden faydalanırız, ama çoğumuzun, kullandığımız deyimlerin kaynağından habersiz olduğu da bir gerçek. Bunun en önde gelen sebeplerinden biri, bu deyimlerin ilk kullanıldığı durum ve olayların öykülerine ulaşabileceğimiz derli toplu bir çalışmanın hâli hazırda bulunmayışıdır. İşte "Deyimler ve Öyküleri" dizisi bu sahadaki eksikliği gidermek amacıyla hazırlandı. |