Kitap Tanıtımı |
Kim bilir, belki de karamsarlığımın panzehiri olduğuna inandığım, beni daha iyimser yaptığını sandığım için yazıyorum. İyimserliğin azaldığı bir dünyada, iyimserliğimin çığlıkları duyulsun diye kalem elde çırpınıyorum. Hoşgörünün nerdeyse suç sayıldığı bir ortamda, hoşgörüsüzlüğün toplumu bu kadar çirkinleştirmesine seyirci kalmamak için, farklı olma hakkına karşı tolerans denilen erdemliliği güçlendirdiği için yazıyorum.
Ufuk, özürlülüğün erdem sayıldığı bir dönemde, geniş ufuklu olmaya çalışmak, kendine yabancılaşmanın moda olarak algılandığı bir zaman diliminde, kendim olabilmeyi ya da yabancılaşmamayı sağlayabilmek için yazıyorum.
Dünay sır ve Tılermen'in birleşmesinden doğan ve bize rağmen adı 'Kızıltepe' olarak konulan bastırılmış arzuların yasaklı şehrinde dengbêjlerin belleği diri tutan sesine kulak vererek büyüyen insanların anlatılacak çok hikâyeleri var. Ben de onlardan biriyim. Sözcüklerin büyüsünde mutluluk arıyorum.
İçimden geliyor yazmak. İçimden geleni durduramadığım için yazıyorum. Sorulacak çok sorum olduğu için yazıyorum. Yazmak, cesaretimi bilediği, acılarımı dindirdiği ve ruhumu özgürleştir-diği için yazıyorum. |