Kitap Tanıtımı |
Son on yıla gelinceye kadar, Türkiye´nin, çoğu tarihsel geçmişten süregelmekte olan birçok sorunu olmakla birlikte, bu sorunlar farklı zaman dilimlerinde alevlenmekte ve su yüzüne çıkmakta idi. Böylece Türkiye aynı anda en fazla birkaç sorunla uğraşmak zorunda kalmaktaydı. Oysa son on yılda Türkiye, Sovyetler Birliği´nin dağılmasıyla başlayan ve adına kimilerinin yeni dünya düzeni, kimilerinin çok kutuplu dünya, kimilerinin ise tek kutuplu dünya dediği süreçte; bir kısmı tarihe bağımlı olan, bir kısmı ise yeni düzenle birlikte oluşan onlarca sorunla yüzyüze kalmıştır. Durum gösteriyor ki; bu sorunlar devam edecektir. Ancak bu noktada korkulması gereken konu; sorunların artması değil, artan sorunlara karşı gerekli tedbirlerin alınmamasıdır.
Ülke gündemini bugün olduğu kadar, gelecekte de fazlasıyla meşgul edeceği değerlendirilen Boğazlar konusunun incelendiği bu çalışmanın amacı; yaklaşık 6 yüzyıldır Türk egemenliğinde olan bölgenin , stratejik bir suyolu olduğunun belirtilmesinin ötesinde, bölgesel hatta küresel bir güç olmayı hedefleyen Türkiye´nin, ulusal statejisi açısından sahip olduğu argümanların ışığı altında, stratejik düzeyde nasıl ve ne gibi tedbirler alınabileceğinin açıklaması olmuştur.
(Arka Kapak) |