Kitap Tanıtımı |
İki rakip etno-ulusal hareket aynı topraklarda kendi devletini istediği zaman tehlike doğar.
Bu eserde ortaya konan yeni etnik temizlik teorisi en korkunç vakaları sömürgelerdeki soykırımlar, Ermenistan, Nazi Holokostu, Kamboçya, Yugoslavya ve Ruanda ve nispeten hafif şiddet vakalarını ilk dönem modern Avrupa, çağdaş Hindistan ve Endonezya temel alıyor. Cinai etnik temizlik moderndir demokrasinin karanlık yüzüdür. Demos (demokrasi) ile ethnosun (etnik grup) birbirine karıştırıldığı yerlerde meydana gelir. İki rakip etno-ulusal hareket aynı topraklarda kendi devletini istediği zaman tehlike doğar. Zayıf taraf boyun eğmeyip dışarıdan yapılan yardım sayesinde savaşmaya başladığında ya da güçlü taraf ani ve ezici bir kuvvet kullanabileceğine inandığında çatışma şiddetlenir. Ama devlet de hizipleşmiş ve savaş türünden dış baskılar yüzünden radikalleşmiş olmalıdır. Önceden planlama nadirdir, zira suçlular nispeten yumuşak planları suya düşünce şiddeti artırmak zorunda kaldıklarını hissederler. Şiddetin artışı basitçe kötü elit tabakanın ya da ilkel halkların işi değildir. Liderler, militanlar ve etno-milliyetçiliğin çekirdek oy tabanları arasındaki karmaşık etkileşimlerden doğar. Bu karmaşık süreci anlamak, gelecekteki etnik yanılsamalardan sakınacak politikalar üretmemize yardımcı olabilir.
Michael Mann büyük fikirler ortaya atar, bu kapsamlı kitap da zekice, güçlü ve kışkırtıcı fikirlerle dolu. Daha başlığıyla bile anlayışımızı yeniden şekillendirerek, insanlık tarihindeki en kötü şeyleri en iyilerin ışığında, eskiyi modernin ışığında görmemizi sağlıyor. Mann sıkı ampirik içgörüler ile ustaca bir kavramsal çerçeveyi birleştiriyor. Her sayfada alkışlanacak, tartışılacak ve üzerine düşünülecek bir şeyler var. Bu eseri daha yıllarca tartışacak, çok daha keskin sonuçlara varabileceğiz.
Ben Kiernan, Müdür, Soykırım Çalışmaları Programı, Yale Üniversitesi
En seçkin siyasi analizcilerimizden biri bu kez dikkatini siyasi hayatın en karanlık köşelerine, kanlı etnik çatışmalara çeviriyor. Mannın bu vakalara dair açıklamaları güncel, kışkırtıcı ve nihayetinde inandırıcı. Öte yandan, etnik temizlikte demokrasinin damgası olduğuna kim inanmak ister ki? Ezberleri bozucu bir eser.
Doug McAdam, Sosyoloji Bölümü, Stanford Üniversitesi
Michael Mannın yeni kitabı son derece kapsamlı ve cüretkar. Etnik temizliğin selamet dinlerinin ve modern demokrasinin yükselişine eşlik ettiği tezi, pek çok yaygın kabulü altüst ediyor. Halbuki böyle uç olayların kadim nefretlerin nüksetmesinden ya da otoriter elit kesimlerin kötü niyetli yönlendirmelerinden kaynaklandığı düşünülüyordu. İyi araştırılmış ve ikna edici bir çalışma. Son dönemde bu konuda yazılmış en sağlam eser.
Beth A. Simmons, Harvard University |