Kitap Tanıtımı |
Artık yol almış gidiyorduk. Öğleye doğru Define Adasının en yüksek kayası
da mavi denizde yok olunca anlatılmaz bir sevinç yaşadım. Gemide yeteri kadar
denizci yoktu. Onun için hepimiz var gücümüzle çalışıyorduk. Ters rüzgârlara ve
fırtınalara karşı koyduktan sonra, karaya ulaştığımızda hepimiz çok yorulmuştuk.
Dünyanın en güzel körfezinde demir attığımız zaman güneş batmak üzereydi.
Zenci, Meksikalı, Hintli, melez... Bazen rüyalarıma Define Adası girdiğinde
uykumdan bağırarak uyanıyorum ama yine de doğup büyüdüğüm yerde olmak
bana güven veriyor. Sade bir dil, akıcı bir üslup, sürükleyici bir serüven |