Kitap Tanıtımı |
Akşam karanlığı ve can sıkıntısı; bu şehire eş zamanlı çökmekteydiler. Güneşe itibar gösterdiğimden mi, yalnızlık korkusu mu ya da başka bir şey mi, bilemiyorum… Kentin güneydoğu sahilindeydik; dolayısıyla güneş arkamızdaki kayalıkların ardından- denizin terk ettiği falezlerden- bir anda görünmez olurdu. Bir anda kaybolan bir güneş; büyüdüğünü göremediğin çocuklar gibi, hevesini kursağında bırakırdı insanın. Yerine bir meltem esintisi, hafif bir çiğ yağmuru ve yalnızlık bırakır; bir anda giderdi. Sabah da sırtında bir yabancılıkla çıkagelir, yaşanması gereken koskoca bir gün dayatırdı. (Tanıtım Bülteninden) ) |