Kitap Tanıtımı |
"Kültür Devrimi, Marksizmin sınıflar mücadelesi ve devrim olgularına yaklaşımını bizlere bir kez daha hatırlattığı için benzersiz bir teorik ve politik öneme sahiptir. Sosyalist devrim, ne proletaryanın siyasi iktidarı ele geçirişi ile son bulur, ne de üretim araçlarının kamulaştırılmasıyla. Emperyalist saldırganlık tehdidinin varlığını sürdürdüğü dünyamızda, sınıflar mücadelesi sosyalist toplumda da sürmek zorundadır. O halde, belirli bir aşamada, sınıflar mücadelesinin ideolojik düzlemde, son derece çetin koşullar altında yürütülmesi gerekeceğini ve sosyalizmin kaderinin bu cephede belirleneceğini söyleyebiliriz.
Kültür Devrimi'nin bu son derece önemli dersleri Çin Halk Cumhuriyeti'nin sınırlarını aşarak diğer ülkelerdeki devrimcilere ulaşıyor. Bu süreç, uluslar arası komünist hareketin tamamını ilgilendiriyor.
Kültür Devrimi pratiği ve gebe olduğu teorik çıkarımlar, bizlere Marksizmin metafizikten beslenen bir din, yavan bir evrimcilik ya da ekonomik indirgemecilik olmadığını bir kez daha hatırlatıyorlar. İdeolojik düzlemin, sınıflar mücadelesinin cephelerinden biri olduğunu ve kimi durumlarda, sınıf savaşımının nihai sonucunun bu alanda belirleneceğini gösteriyorlar." |