Kitap Tanıtımı |
Yan yana dizilmiş sözcükleri ve esleri dinleyip bunları zihnen cümlelere dönüştürüp anlamlandırmaya çalışmak bütün gücünü tüketiyor, oysa biliyor ki bu güç kendisine lazım: Biraz sonra, hayatında hiç görmediği, nasıl biri olduğu konusunda en ufak bir ipucuna sahip olmadığı bir insana dert anlatacak...
Ama öyküsüne neresinden başlamalı? Üstelik hangi öykü? Ya sisler? Ya büyük bıkkınlık? Ya...? Bu konuda önceden hazırlık yapmalıydı, ama olmadı işte; hazır şimdi birazcık vakit varken, sisleri dağıtmaya çalışmak, kafasını toparlayıp düşünebilmek istiyor, ama bu kesintisiz sözcükler ve eserler seli karşısında...
Bir kadının "iç yolculuk" macerası: İç dünyasının derinliklerine daldıkça, kendini içinde bulduğu labirentte çözmesi gereken şifrelerini, yol gösteren simgelerin ve tedirgin edici, keskin dönemeçlerin romanı.
Çifte Kapıların Ötesi`nde terapi sürecinde "psikiyatr"a ve "hasta"ya biçilen rollerin nasıl belirsizleştiğine, her iki tarafın geçmişinin bugününü etkileyişine, psikoterapinin giderek kendini içinde bulduğu tuhaf döngüde hekim - hasta, tedavi eden - tedavi edilen kavramlarının iç içe dolanışına tanık oluyoruz. |